Şahitler kayası

Facebookta Paylaş

Yalancı tanıklık, utanılacak bir iştir. Afyon’dan Kütahya’ya doğru giderseniz halk size yalancı tanıkların başına gelecekleri örnekleriyle gösterecektir.

Vaktiyle Afyon’a yakın köylerin birisinde iki adam arasında bir kavgası varmış.

Genç bir adam, babasından kalma toprağı elinden aldığını ileri sürerek komşusundan davacı olmuş. Duruşmada yargıca şunları anlatmış:
“Yargıç bey, bu adam baba malı toprağımın üstüne oturdu. Babam ben çok küçükken öldü. Kimimiz kimsemiz yoktu. Tarlama sahip çıkamadım. On beş yıl önce bu adam tarlaya zorla girdi, ekti biçti. Şimdi ben büyüdüm, yetiştim. Artık kendi tarlamı kendim ekmek istiyorum. Ama burası benimdir diyor, malımdan çıkmak istemiyor.”

Öbür adam da kendini şöyle savunmuş:
“Efendim, bu delikanlı yalan söylüyor. Bu tarla bana babamdan kaldı. Babama da dedelerimizden kalmıştır.”

Yargıç her iki taraftan da tanık getirmelerini istemiş. Delikanlı konu komşudan altı kişinin adını yazdırmış. Öbür adam, ” Ben tanık göstermeye gerek görmüyorum. Davacının tanıklarına razıyım. Onlar bu tarla senin değildir desinler, hakkımda vazgeçerim,” demiş.

Duruşma başka bir güne ertelenmiş. O gün yaklaşırken davalı adam, tanık yazdırılan altı adamı da ayrı ayrı dolaşıp ceplerine birer altın koymuş.

Mahmekem günü geldiğinde Afyon’a giderek yargıcın karşısına çıkmışlar. Yargıç tanıklara:
“Doğru söyleyeceğinize yeminr eder misiniz?” demiş.

Altısı birden:
“Ederiz,” demişler. “Eğer yalan söylersek tanrı bizi taş yapsın.”

“Peki, söyleyin bakalım tarlanın sahibi kimdir?”

“Delikanlı yalan söylüyor efendim, Toprak şu adamındır, Ona da babasından kalmıştır.”

Yargıç delikanlının isteğini kabul etmemiş. Tarla öbür adamın eline kalmış.

Mahkeme sona erince yola düşmüşler. Tanıklık yapanlar hep bir arada gülüşüp şakalaşarak yürüyorlarmış. Kentten biraz uzaklaşınca birden taş kesilip oldukları yerde kalıvermişler.

eğer Afyon’dan Kütahya yönüne gidecek olursanız, yol kıyısında insana benzeyen altı dikili taş görürsünüz. Bunlar altı yalancı tanıktan başkası değildir. “Bize bakın da halimizden ibret alın,” der gibi orada öylece dikilip dururlar.