Bizim Tekir nerede fıkrası oku

Bizim Tekir nerede

Facebookta Paylaş

Nasreddin Hoca’nın canı bir gün etli yahni çeker. Karısına yahni yapması için et almaya gittiğini söyler ve kasaba gider, 1 okka et alıp çırak ile eve gönderir.

Hoca’nın karısı gelen et ile yahniyi pişirir. Hocanın eve dönmesini beklediği sırada komşular gelir. Hocanın karısının gözü gönlü toktur, eli de açıktır. Kadıncağız misafirliğe gelen komşularına yaptığı etli yahni yemeğini ikram eder. Komşular da afiyet ile yemeğin tamamını yer ve bitirirler. Sonra da dönerler evlerine.

Hoca ise tüm gün çarşıda eve dönünce yiyeceği yahninin hayalini kurmuştur. Bütün günü yahni özlemiyle geçirir ve akşamı zor eder. Derken Hoca evine döner. Büyük bir keyif ve iştah ile oturur sofraya, yahninin gelmesini bekler. Biraz sonra hoca’nın karısı önüne bir tabak bulgur aşı ve bir de kaşık koyar. Hoca şaşırır ve hiddetle sorar.

“Ete ne oldu?”

“Efendi,” der karısı ve ekler “Eti bizim Tekir yedi.”

Hoca bu sözü duyunca sinirlenir, Tekir kediyi aramaya başlar. Bir süre sonra Tekir kediyi görür. Fakat bakar Tekir kedi; bir deri bir kemik. Yürüyecek gücü de yok, tıpkı bir iskelet gibi zayıf. Tekiri alır yanına, şaşkın bir halde eve döner. Eve girer girmez de karısına tekrar sorar.

“Hatun, bugün aldığım yahnilik eti, şimdi bizim Tekir kedi mi yedi?”

Karısı da; “Evet, o hınzır eti yedi.” diye cevap verir.

Bu cevabın devamında Hoca eline el terazisini alır Tekir kediyi tartar. Kedi Tam bir okka çeker. Bunu gören hoca döner karısına çıkışır.
“Hatun! teraziyi gördün. Bizim Tekir kedi tamı tamına bir okka geldi. Öyleyse, bunun yediği yahnilik et nerede? Eğer et bu ise bizim Tekir kedi nerede?”

En komik Nasrettin Hoca fıkraları için ayrıca ekli sayfayı ziyaret edin.

Nasreddin Hoca oyunları